top of page
Travma Cerrahisi
Çene Yüz Bölgesinde Oluşan Yaralanmalarda Ne Yapmayalım?
Tüm yaralanmalarda olduğu gibi, çene yüz bölgesine gelen travmalarda da öncelikle hastamızın hayati bir sıkıntısı var mı diye incelenir. Eğer hayati bir durum yoksa, o zaman öncelikle kanama kontrolü yapılır. Bunun için en temel kriter yara üzerine temiz bir bez ile baskı uygulamaktır. Kanama şiddetli değilse veya yara kontrolüne izin verecek kadar düşük seviyedeyse yara temizliği yapılır. Bunun için en basit şekilde temiz su ile yara bölgesi yıkanır, kirli ve yabancı maddelerden temizlenmeye çalışılır. Bu işlemi de yaptıktan sonra en kısa sürede hastanın bir çene cerrahına yönlendirilmesi gerekir.
Çene yüz bölgesine gelen travmalar, sert dokularda ve yumuşak dokularda yaralanmalara neden olur.
Dişlerde gelişen kırıklarda, eğer dişin kök yüzeyine inen bir kırık yoksa diş ağızda tutulmaya çalışılır.
Travma sonucu yerinden çıkan bir diş varsa, özellikle çocuklarda, dişin en kısa sürede soketine yerleştirilmesi, dişin yerine tekrar tutunmasını sağlayacaktır. Bunun için çıkan diş bulununca, dişin kök yüzeyinde bulunan liflere en az hasar verecek şekilde taç kısmından tutularak temiz bir su ile yıkanmalı. Bundan sonraki aşamada dişin kurumasında izin vermememliyiz. Eğer hasta yapabiliyorsa çıkan dişi dil altında tutarak, bunu yapamıyorsa bir bardak süt veya temiz bir su içerisinde dişi koruyarak en yakın diş hekimine en hızlı şekilde ulaşmalı.
Çene kırıklarında ağızın hareket etmemesi temel hedeftir. Bunun için dişlere takılan özel aparatlar sayesinde veya günümüzde daha kontrollü malzemelerle çene hareketleri kısıtlanır.
Çene yüz kemiklerindeki kırıklar kendi başlarına iyileşemeyecek şekilde hareketlenmiş veya şekil bozukluğuna uğramışsa, kırığın lokalizasyonuna göre klinik ortamda veya hastane ortamında kırık hatları özel titanyum plaklar ile sabitlenir.
Yumuşak doku yaralanmaları, genellikle basitçe suture edilir, estetik bölgedeki yaralanmalara uygun malzemeler ve teknikler kullanılır.
travma cerrahisin
bottom of page